Değerli Anavatan Rumeli gönüllüleri,
Hepinize selamlar!
Bildiğiniz üzere bugün Rusya’dan, Bosna-Hersek’in muhtemel NATO üyeliğine dair “Ukrayna” senaryosuna atıf yapılan bir tehdit geldi. Yani Bosna-Hersek NATO’ya isterse katılabilir kendi iç meselesidir ama bizim de ne yapacağımızı biliyorsunuz gibisinden bir tehditti.
Bu durumda bu forumda “Asker toplama” gibi bir şey kanunen yasak olduğu için yapılmayacaktır ancak Bosna-Hersek’e savaşmaya gitmek isteyen olursa da yetişkin insanların hür iradesini değiştirecek değiliz ve onların istismar edilmemeleri adına buna dair bir bilgi ve yönerge, tıpkı “Makedonya Vatandaşlık Kılavuzu” yönergesinde belirttiğimiz gibi sağlıklı şekilde verilebilir.
1992-1995 arasında süren Bosna-Hersek vatan savunması esnasında insanların vatansever duygularını istismar ederek sahte “askere alma merkezi” türü işler yapan kimseler olmuştu. Bunlardan bazısı bir apartman dairesinde bir makam odası, bir Bosna bayrağı ve önüne telefonlar koyarak yol ücreti ve pasaport istiyordu. O dönemler Türkiye’de araştırmacı gazetecilik günümüze göre daha iyi bir durumdaydı denebilir… Belki de bu sebepten bunlardan birkaçı ifşa edilmişti.
Adamlardan birisi de direkt Hırvatlarla çalışıyordu ve sahtekarın tekiydi. Olası bir savaş senaryosunda olacakları kısaca belirtiyorum.
Savaşın patladığını varsayarak ilk aşamada olacaklar
1-Bosna-Hersek’e komşu ülkeler muhtemelen sınırları kapatacaklar. Sırbistan’dan ise bir Çetnik akını büyük olasılıkla başlayacak. Bunda Sırp hükumetinin dahli olsun ya da olmasın Sırp milliyetçileri oldukça uzun sınırlardan Bosna-Hersek’e giriş yapacaklar.
2-Türkiye’nin hiçbir şekilde asker gönderme seçeneği ve imkanı artık kalmamıştır. Hırvatistan’ın yaptığı Peljeşats köprüsünün bölgede Hırvat karasu egemenliğini oldu bitti ile ortaya çıkardığı gerçeğinden hareketle bir tek gemimiz bile “insiyatif dahilinde” bölgeye gidemez. NATO isterse gider.Bölgede ayrıca Bosna Hırvatlarının kontrolü var ve olası bir savaşta Boşnaklarla birlikte Sırplara karşı bir blok oluşturmaya da çekilebilirler, Janşa’nın geçen sene fısıldadığı üzere Bosna’nın tamamen paylaştırılmasından yana bir anlayışa da çekilebilirler. Bu durumda Türkler olarak bizler hareketlerimizi ve diplomasimizi bölgedeki ufak uluslar ne yapacak? faraziyesi ile belirleyemeyiz.
3-Bu durumda Türkiye, NATO üyesi bir ülke olarak muhtemelen değil kesin olarak NATO ile ortak harekat düzenleme ve karar alma noktasında duracaktır.
4-Bir üstteki madde hiçbir şekilde bir ülkenin milis kuvvetler göndermesini ya da gönüllü göndermesine mani değildir. Bu, yakın dönemdeki Ukrayna krizinde NATO ülkelerinin NATO olarak ya da ayrı olarak askeri insiyatif almak yerine gönüllü göndermeleri ile de açığa çıkmıştır.
5-Bu durumda bu platform, barıştan yana olmayı sürdürecek ancak muhtemel savaş bölgesine gidecek olanların da istismar edilmemesi adına yönerge yayınlayabilir. Bu yönergenin bazı kısımlarının kötü niyetli kimselerce sahadaki karşı unsurlara verilmesi ihtimalinin “gönüllü intikalini” zora sokacağı ve kişilerin güvenliğine dair tehdit yaratacağından hareketle, sadece grup üyelerinden gideceğine dair irade ortaya koyanlarla bazı bilgiler paylaşılacaktır.
6-Yasal olarak bir problem meydana getirmemesi adına belirtelim. Gönüllü kelimesi ya da gönüllülerin gitmesine yardım etmek, intikale yardımcı olmak, gönüllülerin savaş bölgesine gitmesine yardımcı olmaktır. Gönüllü kelimesi sadece “gönüllü” manasına gelir. Kişi, İnsani yardım gönüllüsü de olabilir, savaşçı da olabilir. Biz bu durumda niyet okuyucusu değiliz ve gönlü Rumeli ile olan herkesin sahada olmak isteyen herkesin yanında olmamız gerekeceği için gönüllülerin sahaya intikaline dair de elimizden geleni yapabiliriz. Bu noktada her şey ulusal ve uluslararası hukuka uygun kelimelerle ifade edilmelidir.
7-Gitmek isteyen ancak imkanı olmayan “gönüllülerin” sahaya intikali için para toplamak gibi bir vazifemiz ve yetkimiz olmayıp, bu kimselere bireysel olarak yardım etmemizde de bir sakınca yoktur.
8-Olası “gönüllülerin” (tekrarda fayda görüyorum, bu gönüllüler tıbbi, insani, eğitim, sivil savunma gönüllüleri de olabilir) sahaya intikali adına Anavatan Rumeli hareketi bireysel destekleri ile bu gönüllülere istismar edilmemeleri üzere faydalı bilgileri ile yardımcı olabilir, forumumuz gerekirse dernekleşebilir, gerekirse topluluk çok daha farklı bir yol takip edebilir.
9-Türkiye yoksa Rumeli de yok! Öncelik her açıdan Türkiye’dir. Ancak Rumeli’ye el değerse, aynı el Türkiye’ye de değecek demektir ve bir önleyici müdahale adına insanların Rumeli’ye gitmesi bir tercihtir. Bireysel tercihe mani olamayız ve insanların vatansever iradelerine destek olup rehberlik edebiliriz. Bilgi bunun içindir, topluluklar da bunun için kurulur. Gönüllü kelimesine gönüllü savaşçı anlamını yükleyenler olması halinde bundan insiyatimizin sorumlu olmayacağını bildiririz.
10-Bu aşamada grup üyelerinin bildikleri diller, yaşadıkları bölgeler, iş durumları ve telefon numaraları ile acil bir durumda Bosna-Hersek’e (bu başka bir ülke de olabilir ancak şu anda şeytani planlar buraya yöneliktir) ne şekilde yardım edebiliriz? Sorusuna doğru yanıt vermek için “AR” (Anavatan Rumeli) hareketi içerisindeki arkadaşların bir anket cevaplayarak bilgi havuzunda olmalarında fayda bulunmaktadır.
Herhangi bir kriz anında kriz bölgesinin Türkiye’den maddi/manevi her türlü ihtiyaçlarını da duyurmak adına forum bir iletişim köprüsü olmaya devam etmelidir. Dileriz bunların hiçbirine gerek kalmasın. Ancak gerek kalmaması için gerekli önlemlere de hazır olmak gerekir.
Saygılarımla
Dr. Yüksel HOŞ