
Yeşil vatanın bayrağı idi bu Yeşil ay-yıldızlı Rumeli sancağı. Seferde protokol gereği Anadolu'nun önünde yürüyen Rumeli beylerbeyinin bayrağı idi. Bu bayrağı Mohaç'la ilgili eski savaş çizimlerinde ve akıncıların ellerinde betimleyen resimleri görürüz. Kısa bir BİLGİSELİ.

Osmanlı armalarında ekseriyetle sol kısımda betimlenen bu bayrak, haritanın sol kısmına atıfla sola konumlandırılırdı ve Harita'nın Batısı yani sol kısmındaki Rumeli'yi simgelediği için sol kısıma, konulurdu.

II. Mahmud döneminde Statü Sarıkları kaldırılmış ve devlette tek tip fes resmiyeti getirilmişti. Devlet dairelerinde Padişah'ın portresi ve Tek tip Türk Bayrağı zorunluluğu gibi ıslahatlar sonrasında bu bayrağın da resmi kullanımı azaldı ve yerini Albayrağımıza terk etti.

En önde savaşan akıncılar ile düşman üzerine ilk hücum eden ordu, her nedense usulen Rumeli ordusuydu. Bir Avusturyalı general 16.yüzyılda; "Üzerimize koşan atlar üzerinde Ayyıldızlı yeşil bayrağı görmek, gökyüzünün üstüme çöktüğünü görmek gibi birşeydir." diyordu.

Tuna'nın koruyucusu, sınırın kuzey bekçisi Rumeli Türklerinin bayrağı idi bu. Rengini yeşil vatandan ve İslam dininden alıyordu.1683 bozgunundan sonra yapılan Avrupalı resimlerde Balkanların farklı yeşil sancakları eline veya ayaklarına almış Avrupalı komutanlar görülmekte

Osmanlı-Kutsal ittifak savaşlarında Viyana'ya yürüyen Jan Sobieski'nin zaferinden sonra onun için çizilen portrelerde atının ayakları altındaki Yeşil Sancak yine dikkate değerdir. Hedefte yine Rumeli TÜRK Bayrağı vardı.

Türk bayrağının rengini kimi Rus kaynaklarından da okuyabilirsiniz. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşında Türk birliklerinin bir kısmının bu ay yıldızlı yeşil Rumeli bayrağıyla savaştıkları, Rus kaynaklarında hem yazılıdır hem de ele geçirilen bayrakların bir kısmı yeşildir.

Meşrutiyete giden dönemde vatan sevgisi, jön Türkler, İttihat ve Terakki dönemi zamanında da bayrak, belli belirsiz bir şekilde son dönemlere kadar varlığını korumuştu. Bu Meşrutiyet kartpostalında Rumeli Bayrağı yine arka planda yer almaktadır.

Almanlar dahi, çizimlerinde Türkleri en sık gördükleri Yeşil Bayrakları ile sembolize etmekteydi. Türk kıyafeti ile resmedilmiş kişinin Boşnak veya Bulgaristan Türklerinin giysisini giymekte oluşu bir tesadüf değildir. Almanya'ya ve Avusturya'ya en yakın Türkler, onlardı.

Enver Paşa ve Sultan V. Mehmet Reşat döneminde de bu Bayrağın Anadolu bayrağı ile birlikte yan yana dalgalanması, devletin iki coğrafi parçadan oluşan bütünlüğüne vurgu yapmaktadır. Buradaki kırmızı ve yeşil bayrak, tesadüfi değil, vatanın iki yarısını resmeden bayraklardı

Tüm bu bayraklar o kadar güzel sahiplenildi ki, Osmanlı bölgeden ayrıldığında en mahrem ve dokunulmaz yer olan camilere asılarak korundu. Esaret altındaki Müslüman halklar, milli aidiyetini resmi binalarda değil, dağlara taşlara asamadığı camilerde yaşattı ve benimsedi.

1974 Kıbrıs Barış Harekatında Bulgaristan Deliorman'da şimdiki Tırgovişte yani ESKİ CUMA şehrinde Türkiye'nin zafer sevinci ile coşan Türkler, cami minaresine Yeşil Ayyıldızlı Bayrağımızı çekmişler ve ezanlar okuyarak kutlamışlardı. Dönem, komunizm dönemiydi. Ve bu oldu.

Bu bayrak o kadar özeldir ki, uzakta kalan hür vatandan ayrı kalmış evlatların, bayrağı düşmüş halkların mabedlerinde de olsa yaşattıkları bir bayraktır. Günümüzde Üsküp'te, Saraybosna'da, Bulgaristan'da, Kosova'da, Makedonya şehirlerinde, Sancak'ta ve Romanya'da görülür.

İşte oradan buraya geldik. Bilmeden konuşan, konuşurken sözde aidiyet hissettiği Osmanlı'nın kalbine, haritanın da sol yanına pervasızca vuran, harita bilinci ile yetişmemiş bir gençlik ve onun lafını sözünü bilmeyen, sözünün ne sonuçları olacağını düşünemeyen üyeleri...

Vatan,bedenin gibi namusun bildiğindir,
Onun sol yanı da, haritanın solundadır.
Sen doğalı beri üzerinde kalbinin attığı,
Üzerine elini koyarak yemin ettiğin,
Bedeninin sol yanı kadar kutsaldır.
#AnavatanRumelidir!
